Haftalık Piyasa Yorumu
Piyasalarda dalgalı seyir devam ederken azalan risk iştahı güvenli limanları öne çıkardı. Tasarruf sahipleri ve yatırımcılar defansif tavırla risksiz veya daha az riskli alternatiflere yöneldi. Altın, döviz ve faiz ilk akla gelen yatırım araçları oldu. Geçtiğimiz aylarda TCMB’nin faiz indirim sürecinin başlamasıyla borsaya yönelim ile birlikte BIST100 Endeksi’nde yükseliş yaşanmıştı. Sonraki aşamalarda TCMB’nin faiz artırımlarıyla yatırımcılar için adresler tekrar değişmeye başladı. Faiz yüksek kaldığı sürece muhtemelen defansif tavır korunacak. TCMB’nin faiz artırımına bağlı olarak mevduat faizlerinde yükseliş yaşanırken enflasyona karşı korunma çabası öne çıktı. Mevcut faiz reel getiri imkanı da barındırıyor. Hali hazırda yıllık enflasyon %38.1 olarak görülüyor. Halen yıllık enflasyon beklentileri %30 civarında şekilleniyor. Gerek tahvil gerekse mevduat faiz oranları bu oranın üzerinde. Mevduat faizinde stopaj olsa da “risksiz” getiri söz konusu. Faizler bu seviyesini daha ne kadar koruyabilir sorusu bu noktada önem kazanıyor. Piyasada Haziran sonrası için TCMB’den faiz indirim beklentileri dillendiriliyor. Ancak faiz kararı verilirken iç ve dış piyasalarda o günün şartları önemli olacak. Yüksek faiz yatırım tercihlerinde önemli bir referans olduğu kadar borsa için de ciddi bir alternatif. Aynı zamanda reel ekonomi için de benzer şeyleri söylemek mümkün. Tüketici talebini baskılarken ekonomide büyümeyi yavaşlatıp kredi faizleriyle maliyetleri artırıyor. Bu da arz enflasyonu demek. Geçtiğimiz günlerde Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç’ın, “Yüzde 60’ların üzerine çıkan bir kredi maliyeti ile sanayicinin, bırakın yatırım yapmayı, üretimine devam edebilmesi bile mümkün değil” açıklaması kayda değer. Özetle, faizlerin düşmesi herkesin hayrına bir durum. Ona şüphe yok da nasıl ve ne zaman olacağı konusu belirsiz. Diğer yandan altın fiyatlarında hareketlilik sürüyor. Yatırımcıların önemli bir bölümünün dikkati halen o tarafta. Altın zaten konut ve dövizle birlikte geleneksel yatırım araçlarından biri. Henüz o taraftan daha riskli yatırım araçlarına bir kopuş gözlemlenmiyor. TCMB verilerine göre 14 Mart tarihinden bu yana yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında yaklaşık 17 milyar dolarlık bir artış söz konusu. TCMB dün TL’ye geçişi destekleyecek bazı önlemleri yürürlüğe koydu. Konut satışlarında ise geçen yıl görülen yükseliş ivmesi azaldı. Ocak-Mart döneminde aylık bazda satışlar 110-112 bin aralığında gerçekleşiyor. Faiz artışıyla birlikte bir süre daha durgun seyretmesi olasıdır. Bu şartlar altında Borsa İstanbul’a ilginin zayıflaması olağan bir durum. İç gündemin zorlaşması, olumlu fiyatlamaya konu olacak beklenti ihtiyacının sürüyor olması, yerli ve yabancı katılımcı eksikliği, dış borsalardaki yükselişe duyarsız kalınması, yayınlanan 03/2025 dönem bilançolarının zayıflığı gibi gelişmeler borsanın baskı altında kalmasına neden oldu. Ciddi bir satışla karşılaştı ve önemli destek noktalarına çekilerek ucuz ve primsiz bir görünüm vermeye başladı. Ancak alıcı çekmek için bu görünüm henüz yeterli olamıyor. Yayımı devam eden bu yılın ilk çeyrek bilançolarında enflasyon muhasebesi kadar reel ekonomideki yavaşlamanın da etkilerini dikkate almak gerekecek. Birçok şirket zarar açıkladı. Önemli sanayi şirketleri ve holdinglerde ciddi kâr düşüşleri veya zararlar söz konusu. Kârlılık yine ağırlıklı olarak bankacılık sektöründe gözleniyor. Banka bilançolarında enflasyon muhasebesi uygulanmamasını da bu çerçevede dikkate almak gerekecek. Ayrıca, artan kur ve faizler bankacılık kârlarının devamı konusunda temkinli bir durumu beraberinde getiriyor.
Son haftalarda yoğun satışta olan yabancı yatırımcılar nihayet alım yapmaya başladılar. TCMB verilerine göre 25 Nisan ile biten haftada yabancı yatırımcılar; 92 milyon doları hisse senedi, 476 milyon doları tahvil bono olmak üzere toplamda 568 milyon dolarlık alım yaptılar. Hisse senetlerinde bir önceki hafta da 269 milyon dolarlık alım yaparken 970 milyon dolarlık satış yapmışlardı. 19 Mart ile başlayan süreçte yaptıkları satışların yanında son alımları çok düşük bir rakam. Yabancılar alıma geçti demek için erken. Ancak nette haftalar sonra satıştan alıma dönmeleri önemli. TCMB rezervlerindeki erime ise devam ediyor. 25 Nisan haftasında brüt rezervler 5.5 milyar dolar düşerek 141 milyar dolara, swap hariç net rezervler ise 16.4 milyar dolara geriledi.
Dikkatler bugün açıklanacak nisan ayına ait enflasyon verilerinde TCMB’nin son toplantı metninde işaret ettiği üzere “bir miktar” yüksek bekleniyor. Piyasa beklentisi aylık %3’ün hafif üzerinde olacağı yönünde. İstanbul’da Nisan ayında bir önceki aya göre perakende fiyatlar yüzde 3,21, toptan fiyatlar ise % 1,46 arttı. Döviz kurlarındaki yükseliş ve soğuk hava şartları nedeniyle yaşanan don olayının gıda fiyatlarına etkisi enflasyon beklentilerini yukarı çekti. Ancak bu durumun TCMB faiz kararlarına ilave bir artış getirmesi zor. Faiz artışı diğer gelişmelerin etkisiyle yaşanan bir süreçti.
Borsa İstanbul’da dalgalı seyirle destek ve denge arayışı devam edebilir.
Haftalık Hisse Önerileri
Kaynak: Meksa Yatırım Haftalık Bülten