Piyasa Özeti
ABD-Çin ticaret gerilimi küresel ekonomik görünümün ana belirleyicisi olmaya devam ediyor. ABD Başkanı Trump’ın ek %100 gümrük tarifesi açıklamaları piyasaları sarsarken, sonrasında gelen yumuşama mesajları risk iştahını kısmen destekledi. Ancak tahminlere göre mevcut ve planlanan tarifelerin 2027 yılı sonuna kadar küresel ekonomiye yaklaşık 1,4 trilyon USD’lik olumsuz etkisi olacak. ABD ekonomisi bu süreçte göreceli olarak dirençli görünse de özellikle Çin ve Hindistan tarafında büyüme ivmesinin zayıflaması bekleniyor. Bu durum tarifelerin ABD açısından enflasyonist, diğer ülkeler için ise dezenflasyonist etki yaratacağını ortaya koyuyor.
Para politikası cephesinde, Fed üyelerinin açıklamaları dikkat çekiyor. Philadelphia Fed Başkanı Anna Paulson, işgücü piyasasındaki zayıflamanın daha fazla faiz indirimi gerektirebileceğini belirtirken, Başkan Jerome Powell’ın NABE etkinliğinde yapacağı konuşma piyasaların odak noktası olacak. Öte yandan Goldman Sachs, yeni ticaret politikalarının ABD çekirdek PCE enflasyonunu 2025 sonunda %3 civarında tutabileceğini, bunun da Fed’in faiz indirim döngüsünü yavaşlatabileceğini belirtiyor. Genel görünüm, küresel büyümede aşağı yönlü risklerin sürdüğü ve ABD’nin korumacı politikalarının dünya ticareti üzerinde baskı yaratmaya devam ettiği yönünde.
Jeopolitik cephede ise dikkatler Orta Doğu ve Doğu Avrupa’daki diplomatik hareketlilik üzerinde. ABD, Türkiye, Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda imzalanan Gazze ateşkesi, bölgedeki tansiyonu düşürürken Trump yönetimi anlaşmayı “Orta Doğu’da yeni bir dönem” olarak tanımladı. Taraflar ise yeniden inşa sürecine odaklanmaya başladı. Aynı dönemde Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, ABD Başkanı Trump ile bu hafta Washington’da bir araya gelerek hava savunması, uzun menzilli silah tedariki ve enerji güvenliği konularını görüşecek. Asya tarafında Çin, nadir toprak elementleri ihracatına getirdiği kontrolleri “yasaklama değil, ulusal güvenlik tedbiri” olduğunu savundu. Çin, ABD’nin denizcilik sektörüne yönelik kısıtlamalarına karşılık olarak Güney Koreli Hanwha Ocean’ın ABD birimlerine yaptırım uyguladı; ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Pekin’i “küresel ekonomiye zarar vermekle” suçladı. Bu gelişme, ticaret savaşı endişelerini yeniden gündeme taşırken riskli varlıklarda sert satışlar görülüyor.
Bununla birlikte küresel hisse senedi piyasaları haftanın ikinci işlem gününe karışık bir görünümle başladı. Dün ABD borsaları, ticaret savaşına rağmen Trump yönetiminin Çin’le müzakerelere açık olduğunu vurgulaması ve yapay zeka hisselerindeki güçlü alımlarla pozitif kapandı; S&P500 %1,56, Nasdaq %2,21, Dow Jones %1,29 yükseldi. Avrupa’da da benzer şekilde DAX %0,6, CAC40 %0,2, FTSE100 %0,16 artış kaydetti. Ancak bu sabah vadeli işlemlerde tablo tersine döndü: ABD vadeli endeksleri S&P500 – %0,3, Nasdaq -%0,5, EuroStoxx50 -%0,2 seviyelerinde işlem görüyor. Asya piyasalarında satış baskısı daha belirgin; Nikkei225 %3’e yakın, MSCI Asya endeksi %1 düşüş kaydetti.
Artan ticaret gerilimleri, değerli metallerdeki rekor seviyeler ve yatırımcıların güvenli limanlara yönelmesi, Asya seansında risk iştahını belirgin biçimde zayıflattı.
Diğer taraftan küresel piyasalarda risk iştahı zayıflarken, yatırımcıların güvenli liman arayışı altın ve gümüşte tarihi rekorları beraberinde getirdi. Altın ons fiyatı ilk kez 4.175 USD seviyesini aşarken, gümüş 53,50 USD ile 1980 zirvesinin üzerine çıktı. Bu yükselişte ABD-Çin ticaret geriliminin yeniden tırmanması, Fed’den faiz indirimi beklentileri ve merkez bankalarının güçlü alımları belirleyici oldu. “Debasement trade” eğiliminin güçlenmesiyle yatırımcılar, artan bütçe açıkları ve para birimlerinin değer kaybına karşı korunmak amacıyla tahvillerden ve dövizden çıkıp değerli metallere yöneliyor. Goldman Sachs ve Bank of America gibi kurumlar fiyatlarda kısa vadeli oynaklık uyarısı yapsa da orta vadede altın için 5.000 USD, gümüş için 65,00 USD seviyeleri hedef olarak öne çıkıyor.
Yurt içinde gündemin odağında açıklanan Ağustos ayı ödemeler dengesi verileri yer aldı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre cari işlemler hesabı 5,46 milyar USD fazla vererek hem piyasa beklentisini (5,4 milyar USD) aştı hem de tarihsel olarak en yüksek aylık cari fazla rekorunu kırdı. Böylece Ocak–Ağustos döneminde cari açık 15,85 milyar USD seviyesine gerilerken, yıllıklandırılmış açık 18,3 milyar USD olarak kaydedildi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede bu iyileşmenin dış finansman ihtiyacını azalttığını, döviz rezervleri ve finansal dayanıklılığı güçlendirdiğini vurguladı.
BIST100 endeksi ise haftanın ilk işlem gününü %1,53 düşüşle 10.556 puandan tamamladı ve son bir ayın en düşük kapanışını gerçekleştirdi. Endekse en fazla negatif etki TUPRS, AKBNK, KCHOL ve THYAO hisselerinden geldi. Diğer taraftan KONTR, BIMAS ve ASELS hisselerinin pozitif katkısı oldukça sınırlı kaldı. Teknik açıdan bakıldığında, 100 günlük üssel hareketli ortalamanın geçtiği 10.580 seviyesi altında günlük kapanış ardından 10.445-10.350-10.270 destek seviyelerine doğru baskının devam etme olasılığı güçlenmiş oldu. 10.580 direnç konumuna gelirken, bu seviye üzerinde tepki hareketlerinde 10.700-10.780-10.845 seviyeleri direnç olarak izlenebilir. Mevcut görünüm ve yurt dışı piyasalar değerlendirildiğinde endeksin güne hafif satıcılı bir seyirle başlamasını bekliyoruz.
Bugün hareketli olmasını beklediğimiz hisseler: TRGYO, DOHOL, GENIL, ENKAI, PGSUS
Günlük Hisse Önerileri

Kaynak: Global Menkul