ICBC Yatırım Günlük Hisse Önerileri - (14.11.2025)

BIST100 endeksinin güne negatif bir açılışla başlamasını bekliyoruz. Aralık vadeli BIST30 kontratı, akşam seansında %-0,46 ile %-0,03 aralığında işlem gördü.

BIST100 endeksinde yukarı yönlü hareketlerde 10.780 ve 10.839 seviyeleri ilk dirençler olarak izlenebilir. Bu seviyelerin aşılması durumunda 10.919 ve 11.044 dirençleri gündeme gelebilir. Yatay seyrin sona ermesi için 11.158 seviyesi ana direnç konumunu koruyor. Satış baskısının sürmesi halinde ise 10.373 ve altında 10.053-9.940 bandı öne çıkabilir.

New York borsası dün günü sert düşüşle tamamladı. S&P 500 endeksinde en yüksek ağırlığa sahip olan Nvidia, %3,6 değer kaybederek satışlara öncülük etti. Yüksek değerlemelere ilişkin endişeler teknoloji hisselerinden çıkışları artırırken, piyasalarda genel olarak negatif bir görünüm izlendi. Tesla %6,6, Broadcom %4,3, Alphabet %2,9, Amazon %2,7 ve Microsoft %1,5 geriledi. Dow Jones günü %1,65, S&P 500 %1,66, Nasdaq ise %2,29 kayıpla kapattı.

Bugün TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi açıklanacak. Ekim ayı anketinde 2025 yılı için enflasyon ve politika faizi beklentileri sırasıyla %31,77 ve %37,66; 2026 yılı için ise %22,13 ve %26,17 olarak açıklanmıştı. Ekim ayında enflasyon yıllık %32,87 seviyesindeydi.

TCMB’nin son Enflasyon Raporu’na göre 2025 yıl sonu enflasyon tahmin aralığı %31-33, 2026 tahmin aralığı ise %13-19 seviyesinde bulunuyor. Ekim ayında yıllık enflasyon %32,87 olurken, yılın ilk 10 ayında toplam enflasyon artışı %28,62 olarak gerçekleşti.

Gelecek hafta Pazartesi yurtiçinde Ekim ayı Bütçe Dengesi, Çarşamba günü ise 28-29 Ekim tarihli FOMC tutanakları açıklanacak.

Perşembe günü Çin Merkez Bankası (PBOC), LPR faiz kararını duyuracak.

Kasım ayının son haftasında Mali Eylem Görev Gücü (FATF), geçen yıl gri listeden çıkan Türkiye’ye yönelik beşinci değerlendirmesini yapacak. Bu incelemede Türkiye’nin kara para aklama ve terör finansmanını önleme konusundaki ilerlemeleri değerlendirilecek.

Fed’in bir sonraki FOMC toplantısı 10 Aralık’ta gerçekleştirilecek. Son toplantıda politika faizi beklentilere paralel olarak 25 baz puan indirilerek %3,75-4,00 aralığına çekilmişti. Ancak Powell, Aralık toplantısında faiz indiriminin kesin olmadığını ve FOMC üyeleri arasında görüş ayrılıkları bulunduğunu vurgulamıştı. Ardından diğer Fed üyelerinden gelen şahin tonlu açıklamalar takip edildi. Bu gelişmelerle birlikte 10 Aralık toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimi ihtimali son günlerde %64’ten %50’ye geriledi.

Bir sonraki PPK toplantısı 11 Aralık’ta yapılacak. Mevcut durumda politika faizi ile gerçekleşen enflasyon arasındaki fark 660 baz puanlık bir risk primi oluşturuyor. Siyasi ortamın sakin kalması halinde bu primin önümüzdeki aylarda azalmasını bekliyoruz. 2025 başında 290 baz puan olan risk primi, Ağustos ayında 1.100 baz puana kadar yükselmişti. 2025 yıl sonu için %32 enflasyon ve %38,5 faiz varsayımıyla 650 baz puan; 2026 yılı için ise %23 enflasyon ve %27 faizle 400 baz puanlık bir risk primi öngörüyoruz.

Bununla birlikte belirleyici unsurun hanehalkının döviz talebi olacağını düşünüyoruz. TCMB anketine göre hanehalkları önümüzdeki 12 ayda enflasyonun %54 seviyesinde olmasını bekliyor. Bu durum, alım güçlerini korumak için benzer oranlarda getiri arayışında olacaklarını gösteriyor. Mevduat faizlerinde yaşanabilecek düşüşler dövize olan talebi artırabilir. Son haftalarda toplam mevduatlar içinde döviz hesaplarının payındaki artış, dezenflasyon süreci açısından olumsuz bir sinyal niteliğinde. Yılbaşından bu yana döviz sepeti %27 yükseldi. 2021 yıl sonundan bu yana kümülatif enflasyon 5 kat artarken döviz sepeti 3,2 kat yükseldi.

Görece düşük getirilerine rağmen döviz ağırlıklı fonlara para girişleri son dönemde artmaya devam ediyor. Son bir ayda banka iştiraklerinin para piyasası fonları ortalama %3,0-3,3, banka iştiraki olmayanlar ise en fazla %4,0 getiri sağladı. Para girişinin arttığı gözlenen döviz fonları ise son bir ayda ortalama %2,5 civarında getiri sundu.

BDDK haftalık verilerine göre, toplam krediler 7 Kasım’da sona eren haftada yatay seyretti. TL krediler yatay seyrederken, dolar cinsinden YP krediler haftalık %0,2 arttı. TL kredilerin 13 haftalık hareketli ortalama büyüme oranı %26,5 ile biraz daha düşük oldu. Kamu ve özel bankaların trend büyümesi sektör ortalamasına yakınsadı. Bireysel kredilerin trend büyümesi %46,9’a hafif gerilerken, ticari kredilerin büyümesi %20,8 ile yatay seyretti. TL mevduatlar haftalık %1,4’e gerilerken, dolar cinsi YP mevduatlar haftalık %2,2 azaldı. TL kredi/faiz oranı haftalık hafif artarak, %85 olan yıllık ortalamasının üzerindeydi. KKM mevduatlarına yatırılan toplam tutar 37,6 milyar TL (önceki hafta -39,5 milyar TL) daha azalarak 94 milyar TL’ye (2,2 milyar dolar) geriledi ve toplam mevduatın %0,4’ünü oluşturdu. Toplam takipteki krediler, 8,4 milyar TL artarak 541,9 milyar TL’ye yükseldi. Takipteki kredi oranı, 2020’den bu yana ortalama olan %2,7’nin altında kalarak %2,45 seviyesinde gerçekleşti. Sektörün net döviz pozisyonu, düzenleyici sınır olan %5 (kısa/uzun) pozisyona kıyasla %1,4 ile biraz daha düşük bir seviyede gerçekleşti. Yerli mevduat bankaları %1,4 oranında kısa pozisyon tutan tek grup olurken, diğer tüm banka grupları uzun pozisyon tutuyor.